26 Mayıs 2012 Cumartesi

ASİM YILDIRIMDAN HİKAYELER

ASİM YILDIRIM

TÜRK OLMAK

FATİH SULTAN MEHMET


AYRILIK


AFFET BABACIĞIM


N.F.K





                                                        FACEBOOK'TA PAYLAŞ

22 Mayıs 2012 Salı

Şems-i Tebrizi




Şems-i Tebrizi



Bazen "Nasılsın" demeye bile cesaret edemezsin
Çünkü başkalarıyla iyidir, Bilirsin...


Allah der ki;
Kimi benden çok seversen onu senden alırım..ve ekler, Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım.
ve Mevsim geçer, Gölge veren ağaçların dalları kurur, Sabır taşar, Canından saydığın yar bile bir gün el olur..Aklın şaşar, Dostun düşmana dönüşür, Düşman kalkar dost olur, Öyle garip bir dünya.Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur..
Düşmem dersin düşersin, Şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya, öldüm der durur, yine de yaşarsın."

Hz. Mevlana



"Bir kadın, söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa,
erkek artık tüm şansını kaybetmiştir".

P. Neruda
 

www.tips-fb.com

2 Mayıs 2012 Çarşamba

KARATEPE-ASLANTAŞ AÇIK HAVA MÜZESİ



ÇEKTİĞİM RESİMLER
















KARATEPE-ASLANTAŞ AÇIK HAVA MÜZESİ



     Karatepe Geç Hitit Çağında (M.Ö. 8 yy.) Adana OvasıHükümdarı Asativatas tarafından, krallığını kuzeydeki vahşi kavimlere karşı korumak üzere, bir hudut kalesi olarak yaptırılmıştır.  Kurucusundan dolayı Asativadaya adını alan bu yer M.Ö. 725-720 tarihlerinde Asur kralı 5 Salamonsor veya M.Ö. 680 yılında Asarhaddon tarafından ele geçirilmiş, yıkılıp yakılmıştır. 
     Yıkılan kale sur duvarlarının kalınlığı 2 ila 4 m genişliğinde, kalenin iç ve dış duvarları ise 4 ila 6 m yüksekliğindedir. Kuru, harçsız yapılan çift duvar arasındaki boşluk taş, moloz ve toprakla doldurulmuştur. Kalenin doğu-batı çapı 196 m, kuzey-güney çapı ise 376 metredir. Kale 18-20 m aralıklarla tespit edilebilen 28, tespit edilemeyen 6 olmak üzere 34 adet dikdörtgen burçlarla tahkim edilmiştir.    Tepenin zirvesinde, saray olduğu tahmin edilen iki tane yanmış bina harabesi ve zahire kuyuları mevcuttur. Kalenin biri güneybatısında, diğeri kuzeydoğusunda olmak üzere iki kapısı vardır.     Güneybatısındaki giriş kapısında kırık parçalarla ekli iki aslan heykeli vardır. Sağ ve sol yan odacıklarda esmer ve açık sarı, sert taneli bazalt taş bloklar üzerinde duvar kaplaması niteliğinde, o günün inanç ve yaşayışını sergileyen çeşitli figür rölyefleri (taş kabartmalar) ve aynı metin olmak üzere, karşılıklı Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları mevcuttur. Kapı içinde ise yaklaşık üç metre boyunda fırtına Tanrısının heykeli bulunmaktadır.       Kuzeydoğu kapısında insan başlı, aslan gövdeli, karşılıklı iki sfenks vardır. Sağ ve sol odacıklarda Güneş Tanrısı rölyefi ve diğer çeşitli rölyefler ile karşılıklı aynı metin olmak üzere, Finike (çivi) ve Hitit hiyeroglif yazıları mevcuttur.       Karatepe 1946 yılına kadar bilim aleminin meçhulü olan biryerdi. Saimbeyli’den koyun otlatmaya gelen çobanlarca tesadüfen bulunmuş ve öğretmen Ekrem KUŞCU tarafından   Adana Müzesi Müdürü Naci KUM’a bildirilmiştir.    1946 yılının ilkbaharında Alman arkeolog Bossert başkanlığında kazı çalışmalarına başlanır. Halen bu çalışmalar Halet ÇAMBEL tarafından yürütülmektedir. Yıkılan kale duvarlarının bir örneği doğu-batı istikametinde yeniden inşa edilmiştir.     Buradaki Finike (çivi) yazıları sayesinde, önceleri tam çözülememiş olan Hitit hiyerogliflerinin okunmasına imkan sağlayan bir anahtar ele geçmiştir. Dünya üzerindeki Hitit yazıları ilk defa burada okunmuştur. Bu yazılarının çözülmesiyle Anadolu’da M.Ö. 2000 yılına kadar giden hiyeroglif yazıların tamamı okunmuştur.    Karatepe-Aslantaş’daki eserler, mimari bir bütünün parçaları oldukları için yerlerinden sökülüp kapalı bir müzeye taşınmamıştır. “Açık Hava Müzesi” kurularak eserlerin burada sergilenmesi yoluna gidilmiştir.     Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi’nin bulunduğu yer, Anadolu’daki diğer ören yerlerinden çok farklıdır. Burası, Aslantaş Barajının yapılmasıyla üç tarafı baraj gölüyle çevrili olup baraj gölü ve Andırın Ovası’na hakim bir tepede bulunmaktadır. Müze, bir yarımada şeklindeki burun üzerinde ve etrafı ormanlarla kaplıdır.   Karatepe, Çukurova’yı Andırın-Göksun üzerinden İç Anadolu’ya bağlayan ve “Akyol” (Ağyol-Kocayol) diye  anılan tarihi kervan yolunun üzerindedir. Bu yol ; Hititlerden önce, Hitit döneminde ve haçlı Seferleri sırasında kullanılmıştır. Yakın zamanlara kadar Yörüklerin göç yolu da olmuştur.      Yerli halk, aslan heykellerinden dolayı buraya “Aslantaş” demektedir. Fakat ülkemizin diğer yerlerinde de pek çok Aslantaş vardır. Diğerlerinden ayırt edilmesi için, örene en yakın topografik noktanın Karatepe olmasından dolayı buraya,   Karatepe-Aslantaş denmesi daha uygun görülmüştür.       Ceyhan ırmağının doğu sahilindeki Domuztepe de Geç Hitit Çağına ait bir yerleşim alanıdır. Müzenin iki km kuzeyindeki Kum Kalesi Haçlılar tarafından yaptırılmıştır. Kale bugün baraj gölünün suları altında kalmıştır.Buradaki yazılardan kısa bir örnek :“Adanava kralı ben Asitivadas’ım. Güneş İlahı’nın adamı, Fırtına Tanrısı’nın kulu, Avarikos’un büyük yaptığı Adanava memleketini, doğusuna, batısına genişlettim. Komşu krallarla iyi geçindim. Karşı gelenleri ayağımın altına aldım, ezdim. Bolluk ettim. Açları doyurdum, huzur ve güveni sağladım. Silahlı erkeklerin gezemediği bu yerlerde genç ve güzel kadınların yalnız başlarına kirmen eğirerek huzur ve güven içinde gezmelerini sağladım. Kim, benim yaptığımın bu kaleyi ve kapıyı yıkar, bu nizamı bozarsa Tanrı belasını versin. Yalnız benim adım ölümsüzdür, güneş ve ay gibi”. 





 KARATEPE-ASLANTAŞ AÇIK HAVA MÜZESİ

NOT: BURADAKİ AÇIKLAMALAR ALINTIDIR. SADECE RESİMLER ŞAHSIMA AİTTİR

RAMAZAN ÇİFTÇİ